"Değiştirilemez Maddeler Değiştirilmeli"
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide konuşan Gazeteci Yazar Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, Anayasa’nın değiştirilemez denilen maddelerinin bazı siyasi partiler tarafından kırmızı çizgi olarak belirlenmesinin, bu maddeleri koyan darbe zihniyetine onay, demokrasiye ise aykırılık teşkil ettiğine dikkat çekerek, yeni anayasa çalışmalarından olumlu sonuçların çıkacağına inandığını kaydetti.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Türkiye’de Yeni Anayasa Yapılabilecek mi? başlıklı söyleşiye katılan Prof. Dr. Türköne, yeni anayasanın herkesi kapsayan ve bireyi esas alması gerekliliğine vurgu yaparak, yeni yapılacak anayasanın topluma güven ve istikrar getirmesi gerektiğini söyledi.
“Millet’in Tanımı İyi Yapılmalı”
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Osman Özsoy’un yaptığı programda, Türkiye’de halkların bir arada yaşama gibi bir sorunu olmadığını belirten Türköne, bunun dışında farklı şeyler isteniyorsa da bunun mümkün olamayacağını belirterek şunları söyledi:
“Eğer millet tanımını aynı yerde yaşamayı kabul eden insanlar topluluğu olduğundan yola çıkarak ele alırsak, burada hiçbir taraf açısından sorun yok. Ama, bunun ötesine geçen bir şeyse ve herkes aynı dili konuşacak, aynı etnik kökene ve kültüre sahip olacak deniliyorsa bu şekilde birlikte yaşayamıyoruz, gelecekte de yaşayamayız. Biz bu düşüncenin ötesindeki millet tanımıyla hep beraber yaşamayı ve bunu sağlam bir anayasa ile de ete kemiğe büründürmeyi istiyoruz. Bu güne kadar yapılan anayasalar bu istekleri karşılamadı.”
Anayasa’nın İdeolojisi Olmaz!
Millet olarak hep birlikte tarih içinde büyük bir kardeşlik duygusuyla birçok başarılar sağlandığını söyleyen Türköne, 1960 darbesi ile büyük bir sapma gerçekleştiğini ve bunun sonucunun da çok ağar olduğunu vurguladı.
27 Mayıs darbesini sonucunda ortaya çıkan anayasanın hükümeti zorla deviren ve çete zihniyetine sahip olan kişilerin kendi düşüncelerini hakim kılmaya çalışmalarının bir sonucu olduğunu ifade eden Türköne, “Bu darbeyi yapan kişilerin ortaya çıkardıkları anayasa sonraki kuşakların ayağına prangalar taktı. Bu anayasa akla zarar ve mümkün olan şeylere o derece aykırı ki bunu tarif etmek gerçekten çok zor. 1961 Anayasa’sı ile ortaya çıkan ve varlığını anayasa ile korumaya çalışan bu zihniyet 1982’de yine ortaya çıktı. Bu anayasalar yapılan gaspı sürekli kılacak bir yapıda ve halktan çok uzaktı” dedi.
Yeni yapılacak anayasa çalışmalarının ise olumlu gideceğine inandığını kaydeden Türköne, iyi bir anayasa ile gelecekte bölgede çok daha güçlü bir konuma gelinebileceğinin altını çizdi.
Program soru ve cevap kısmıyla birlikte sona erdi.
