NABİ AVCI’NIN KONUK OLDUĞU PEYAM-I GARB'TA SEZONUN SON PROGRAMI GERÇEKLEŞTİ!
Aykut Ertuğrul’un sunumu, Nabi Avcı’nın katılımıyla her ay farklı düşünce ve kavramların izinin sürüldüğü Peyam-ı Garb; Zeytinburnu Kültür Sanat’ta bu sezon da devam etti. Sezonun 13 Mayıs Salı akşamı saat 19.30’da başlayan son programında Umberto Eco’nun “Neredeyse Aynı Şeyi Söylemek” kitabı konuşuldu.
Zeytinburnu Kültür Sanat’ta Peyam-ı Garb söyleşileri farklı konu, kavram ve merkezlerin etrafında sezon boyunca devam etti. Sezonun son programında Umberto Eco’nun “Neredeyse Aynı Şeyi Söylemek” kitabından yola çıkılarak çevirmenlik üzerine konuşuldu.
“Şiir çevirisi, çok zor bir iş.”
Nabi Avcı, şiir çevirisinin zorluklarına ve farklarına değindi:
“Bir bilimsel metini çevirmekle şiir çevirmek aynı şey değil. Şiir çevirisi, o eseri yeniden üretmek, “Şair bunu Türkçe söyleseydi nasıl söylerdi?” sorusunun peşinden gitmek anlamına geliyor. O şiiri kendi dilinizde yeniden yazıyorsunuz. Şiir sadece kelimelerden ibaret değil. O kelimeler duygusal yükleriyle, kültürel bir arka planla ortaya çıkıyor. İngiliz bir şairin kendi dilinde o yüklemeyi nasıl, nelerle yaptığını göreceksiniz, bileceksiniz, hissedeceksiniz. Sonra onu, sizin dilinizi konuşan insanların duygusal repertuarlarına tercüme edeceksiniz. Bu çok zor bir iş.”
“Yapay zeka, pratikte fayda sağlayabilir ama biricik olamaz.”
Nabi Avcı, yapay zekanın işlevi ve sınırları hakkında konuştu:
“Yapay zekanın sözlük yerini tutabileceği ve daha hızlı çalışma imkanı verebileceği doğru. Bu anlamda işe yarar. Aleyhinde bir şey söyleyecek durumda değiliz. Şu konuda dikkatli olmak lazım: Yapay zeka, insanın sadece bazı başarılarının yerini tutabilir. Ama Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi, insanda çok keramet vardır. Keramet bir kere olur, birisi durmadan aynı kerameti göstermez. Keramet olması için o anın icaplarına uygun bir şey olması lazım. Yapay zeka bu biricikliği üretemez. Ama pratikte faydalı olabilir.”