article/header_images/11dfd22fb69c49ce9a1eb653808f684a.jpgarticle/featured_images/384a6d2743334fbe951d1be51bd72951.jpg

ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT ETKİNLİK TAKVİMİ: 21 - 27 Mart 2022

24 Mart 2022

Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yine kültür hayatımızda önemli başlıkların açılacağı bir hafta bizleri bekliyor. Sezon boyunca düzenli olarak devam eden söyleşi ve seminerlerin yanı sıra, Zeytinburnu Kültür Sanat, sergi, sinema, tiyatro, çocuk tiyatrosu ve konser kategorilerinde de nitelikli sanatçı ve eserleri, sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

SİNEMA: Karlar Kralı Norm 

Gösterim Tarihleri: 18, 20, 21, 22, 23, 24 Mart -19 Mart 13.30 

Gösterim Saatleri: 13.30-16.00-19.00  

Kuzey Kutbu’nda yaşayan kutup ayısı Norm, Greene adında zengin bir adam gelip de kutup evleri projesini açıklayana kadar huzurlu bir yaşam sürmektedir. Yaşadığı alanı yok edecek olan bu projeyi durdurmak için arkadaşları ile birlikte New York’a giderek Greene’nin şirketinin maskotu olur ve projeyi baltalamak için elinden geleni yapmaya başlar.

 

SÖYLEŞİ: Mimarlık ve Yaşam

Sunan: Dr. Olcay Aydemir

Konuk: Demet Sürücü

21 Mart Pazartesi // 19.00 

 
İnsanoğlunun barınma ihtiyacı ile başlayan mimarlık, fiziksel olarak bugün eğitimden sağlığa, ekonomiden ticarete kadar hayatın tüm kademelerinde karşılık bulur. Bu fiziksel süreci sosyal, kültürel, iktisadî ve çevresel parametrelerden ayrı tutmak imkânsız. Dr. Olcay Aydemir’in sunduğu “Mimarlık ve Yaşam” söyleşisinde özellikle tarihi bir kent olan İstanbul’da mimarlığın farklı boyutları ele alınıyor. Programın mart ayındaki konuğu Demet Sürücü ile ahşap yapıların onarımı, restorasyonu ve barınma konuları üzerinden bir söyleşi gerçekleşecek.

 

SÖYLEŞİ: 100 Yüze İmza ve Söyleşi

Sunan: Samed Karagöz

Konuk: Prof. Dr. İlhami Yurdakul

23 Mart Çarşamba // 19.00
 

 Zeytinburnu Kültür Sanat, sizleri Türkiye’nin en önemli şair ve yazarlarıyla buluşturmaya devam ediyor. “100 Yüze İmza ve Söyleşi” programının mart ayındaki konuğu yazar İlhami Yurdakul olacak. Yazarın Bir Harf Bir Medeniyet: Mim isimli kitabından hareketle gerçekleştirilecek söyleşiye davetlisiniz.
 

YETİŞKİN TİYATROSU: Karmakarışık  

24 Mart Perşembe, 25 Mart Cuma, 26 Mart Cumartesi

Gösterim Saatleri: 20.00

 

Richard Phillips adında saygın bir bakan rakip partinin sekreteriyle küçük bir kaçamak yapmak için bir otel odası tutar. Ancak otel odasında bir cesetle karşılaştıklarında olaylar içinden çıkılmaz ve karmakarışık bir hâl alır. 
 

SİNEMA: Afacan Felix 

Gösterim Tarihleri: 25, 27, 28, 29, 30, 31 Mart -26 Mart 13.30 

Gösterim Saatleri: 13.30-16.00-19.00  

 

 12 yaşındaki Felix, iki yıl önce denizde kaybolan babasının hâlâ yaşadığına inanmaktadır. Bir gün annesi bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Annesinin yokluğunu fırsat bilen Felix, bu sırada kayıp babasını aramaya karar verir. Felix, emekli denizci yaşlı Tom, tek bacaklı papağan ve köpek gibi davranan kedi Rover ile birlikte macera dolu yolculuğa çıkar.

 

SÖYLEŞİ: Bize Şairden Bahset

Sunan: Zeynep Arkan

Konuk: Onur Bayrak

25 Mart Cuma // 19.00
 

 “Bize Şairden Bahset” söyleşi programında, konuk edilen şairin eserleri, poetik görüşü ve şiirlerinden yola çıkılarak edebiyat, mitoloji, toplum, günlük hayat ve insan üzerine birlikte düşünmek ve tartışmak amaçlanıyor. Şair Zeynep Arkan’ın sunduğu söyleşi programında, insanın şiire neden ihtiyaç duyduğu, şairlerin ve şiirlerinin insana ne/ler kazandırdığı sorularına her ay farklı bir konukla cevap veriliyor. Programın mart ayı konuğu Şairi Öldürdüler ve Buhranname kitapları vesilesiyle şair Onur Bayrak olacak.
 

ÇOCUK TİYATROSU: ALİS HARİKALAR DİYARINDA

27 Mart Cumartesi

Gösterim Saatleri: 13.00-15.00  

 
Alis ailesiyle sürekli pikniğe gider ve orada çiçek toplamaya bayılırdı. Günlerden bir gün Alis ormanda yine çiçek toplarken bir tavşan gördü. Ama bir gariplik vardı. Bu tavşan hem insan gibi giyinmiş hem de konuşuyordu. Alis gördüğü şeyin kendisine hayal gücünün bir oyunu olduğunu zannetti. Ama gördükleri bir hayal değildi. Beyaz Tavşan’ı takip etmesiyle kendini Harikalar Diyarı’nda buldu. Ama asıl tehlike pek yakınındaydı. Kırmızı Kraliçe uzun zamandır Alis’i bekliyordu. Dünyaca ünlü çocuk masalı, görsel bir şovla şimdi tiyatro sahnesine taşınıyor. Sizde bu masala ortak olmak için şimdiden yerinizi ayırtın.

 

NAĞMEDAR: Kandil İlahileri 

26 Mart Cumartesi // 15.00  

Yer: Merkezefendi Dârulkurrâsı Nağmedâr  

 

Zeytinburnu'nda, geleneksel Türk müziği icracıları ve sevenlerinin düzenli olarak bir araya geldikleri Nağmedar, bu hafta da özel bir dinleti ile müzikseverleri davet ediyor. “Kandil İlahileri” dinletisini icra edecek sanatçıların isimleri ise şu şekilde: hanende  Fatih Akçay, ney Mesut Ekici, kanun Emre Ozan Şatıroğlu.

 

SERGİ: "Mükemmel Boşluk" Hakan Şarkdemir Resim Sergisi  

Sergi Süresi: 9 Mart-15 Nisan 2022  

Yer: Zeytinburnu Kültür Sanat

Ziyaret Saatleri: 10.00-20.00

Küratör: Mehmet Lütfi Şen  

 

Şair ve ressam olan Hakan Şarkdemir, güncel sanatın yaygın dili olan yapı-söküm ve alımlama estetiğiyle, bireysel bir arayışın özgün dilini kurguladığı eserleriyle, 9 Mart-15 Nisan 2022 tarihleri arasında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta sanatseverlerle buluşuyor.

 

 

Kalabalığın Boşluğu

Efesli filozof hemşehrimiz Herakleitos 2500 yıl önce “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz” demişti. Şimdi aramızda olsaydı “Metaverse’deki bir nehirde bir defa yıkanılmaz” derdi sanıyorum. Evet, her şey sürekli değişiyor; zaman, mekân ve dolayısıyla insan. Değişen insanın yaptığı sanat da değişiyor elbette. Marcel Duchamp’ın çizgi film karakteri adıyla imzaladığı “Pisuvar” çalışmasından sonra Mona Lisa’nın reprodüksiyonuna bıyık ve sakal çizerek öncüsü olduğu “kavramsal sanat” etkilerini bugün de yoğun olarak gördüğümüz dev bir değişimdi. Bu başkaldırı sanat alanında yeni bir paradigmanın oluşmasına alan açtı. Duchamp’ın sanata müdahaleleri ve ready-made’leri, alışılagelmiş sanatın yarattığı göze hitap eden yerleşik estetik algısına zihinlerde tekrar tartışmaya açmak adına esaslı bir saldırıydı. Onun yıkmak istediği hayatın her yerinde var olan iktidarın kendini yeniden üreten formlarıydı. Böylece sanat eserinin yerini, sanat eserinin fikri aldı ve değişim yuvarlanan kartopu gibi büyüdükçe hızlandı.

Sizlere sunduğumuz “Mükemmel Boşluk” projesinin ressamı Hakan Şarkdemir’in resimlerine üst paragrafta altını çizdiğimiz ürpertici değişimin içinden bakmalıyız diye düşünüyorum. Tercih ettiği renk, form ve figürleriyle kendine özgü bir kimlik oluşturan Şarkdemir, güncel sanatın yaygın dili yapı-söküm ve alımlama estetiğiyle bireysel bir arayışın özgün dilini kurguluyor. Eserleri izleyiciye mevcut sanatsal kural ve beğenilerin dışında, resme her baktığında yeni bir anlam ve düşünce üretmeye sevk ediyor. Çalışmalarının temelini genelde gündelik objeleri deforme etme, onu gündelik işlevinden çıkarıp başkalaştırma ve kavramsal düzlemde alışılmadık bir forma taşıma çabasının oluşturduğunu düşünüyorum.

Şair ve ressam olarak Hakan Şarkdemir, sanatımızda dikkat çekici bir özelliği devralıyor aslında. Tevfik Fikret’ten Bedri Rahmi’ye, Metin Eloğlu’dan İlhan Berk’e hatta Ekrem Kahraman’a şair-ressamlar silsilesinin bir taşıyıcısı ve günümüzdeki önemli temsilcisi olarak, Türk sanat tarihinde çokça görmediğimiz bir halkaya eklemleniyor. Birkaç yıl önce Ankara’daki atölyesinde resimlerini görüp resim üzerine konuşmuştuk Şarkdemir’le.  O zaman ilk fırsatta bir kişisel sergi açmayı düşünmüştüm fakat araya koca bir pandemi dönemi girdi. O gün dilediğim bu özel sergiyi şimdi sizlere sunmanın mutluğunu yaşıyorum.

Ülkemizde pek fazla örneği olmayan bu özel sergi vesilesiyle “Mükemmel Boşluk” projesinde ayrı şehirlerde aynı gayretle çalıştığımız sevgili Hakan Şarkdemir’e, yetkin kritik yazısı için yönetmen Faysal Soysal’a, serginin siz değerli ziyaretçilere ulaşmasının tüm imkânlarını sağlayan Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Ömer Arısoy’a ve değerli emekleriyle yol aldığım tüm dostlarıma teşekkür ederim.

 

Mehmet Lütfi Şen

 

SERGİ:"Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri" Hüsamettin Koçan Sergisi  

Sergi Süresi: 22 Mart-30 Haziran 2022  

Yer: Kazlıçeşme Sanat

Ziyaret Saatleri: 10.00-18.00

Küratör: Mehmet Lütfi Şen  

Geleneğin ve Geleceğin Şifreleri

Gelenek bir potansiyel enerjidir. Onunla doğru ilişki kurabildiğimizde bize geleceğimizin yol haritasını söyleyen mürşite dönüşür. Gelenekle kurulacak dinamik bir diyalog onu çağdaş dünyada yeniden yaratmakla mümkündür ve geleceği belirler. Octavio Paz’ın poetik metinlerinde altını çizdiği zaman algısındaki gibi, geleneğin oluşumu kesin bir tarihte değil, zamanla mekânın birbirine karıştığı eşzamanlı gelecek olan bir geçmiştedir. Gündelik hayatımızda zaman, geleceğe doğru düz bir çizgi gibi akarak ve kaçınılmaz olarak geçmişte kümelenen şimdiki anlardan oluşur. Ama medeniyetleri besleyen gelenekler bu tanımı ters-yüz eder. Bir sanatçının bu kadim oluşumla taklitten uzaklaşarak kurduğu yakın ve yaratıcı temas, geçmişi şimdiki anda oluşturarak geleceğe dönüşen bir sihre sahiptir. Coğrafyaya ait olmanın yolu, söz konusu yaratıcı dokunuşla, o coğrafyada deneyimlenen tüm geleneksel birikimden yola çıkarak, özgün ve çağdaş yaklaşımlarla geleceği belirlemekten geçer. Ressam Malik Aksel’in deyimiyle, en kudretli sanatkârlar muhiti iyi görmüş ve tetkik etmiş kimselerdir. Bu sanatçıların eserleri hangi muhitin ürünü olursa olsun başka bir yerde, başka bir muhitte ve beynelmilel sanat sahasında da kendini gösterebilir.

 

Hazırladığımız “Geleneğin Şifreleri” sergisi, üst paragrafta özetle altını çizdiğim entelektüel sanatçı yaklaşımın ülkemizdeki öncülerinden Hüsamettin Koçan’ın ülkemizdeki kavramsal sanat algısının erken örneklerini kapsayan çalışmalarından oluşuyor. Sanatçının 1990’lı yıllarda başladığı ve tüm sanat hayatı boyunca sürdürdüğü “Anadolu’nun Görsel Tarihi” projesinin ilk dönemlerinde yer alan eserlerinden, güncel eserlere çok özel bir seçki, İstanbul’un yeni sanat alanı Kazlıçeşme Sanat’ın yeni sergisini oluşturuyor. Projenin metnini yazan Nusret Polat’ın içtenlikle katıldığım belirlemesiyle “Bir Kültür Hekimi” Koçan’ın sanatı, kültürümüzün korunması, geleceğe aktarılması ve yenilenmesi amacıyla oluşturulmuş bir araştırma alanıdır. Tam da bu anlamda çağdaşları ve kendinden sonraki sanatçılara kaynaklık etmektedir. Sergide Hüsamettin Koçan’nın Etiler’den Roma’ya, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Anadolu’yu Anadolu yapan etkin gelenekleri taklitten uzak, onlardan ilham alarak günümüz ve gelecekteki insanımız için yaratıcılıkla dönüştüren yanını deneyimlemek, yaşamımız boyunca bize değer katmaya devam edecek kazanımımız olacaktır.

 

Geleneğin ve dolayısıyla geleceğin şifrelerini kendi içimizde kırma potansiyelini barındıran, bir parçası olmaktan heyecan duyduğum bu projeyi sanatseverlere ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyorum. “Geleneğin Şifreleri” için uzun zaman aralığında bütün yoğunlukları arasında sık sık konuşarak, yazışarak ve buluşarak çalışmayı yürüttüğümüz Sayın Hüsamettin Koçan’a, onun tüm sanat hayatını, yaptığımız sergi kapsamında yetkin ve hacimli bir metin ile kaleme alan Sayın Nusret Polat’a, projenin İstanbullulara ulaşmasının bütün imkânlarını oluşturan Başkan Sayın Ömer Arısoy’a ve büyük emekleriyle yol aldığım tüm dostlarıma gönülden teşekkür ediyorum.

 Mehmet Lütfi Şen

 

HÜSAMETTİN KOÇAN KİMDİR?

Hüsamettin Koçan, 1946’da Bayburt’un Baksı Köyü’nde sekiz çocuklu bir ailede dünyaya geldi. 1970 yılında Devlet Tatbikî Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1975’te, aynı kurumda asistan olarak göreve başladı. Akademik hayatının erken dönemlerinden itibaren halk resimleri üzerine araştırmalar yaptı ve bu araştırmalar sonucu elde ettiği birikim, bugün Baksı Müzesi Koleksiyonu kapsamındaki Türk Halk Resimleri Koleksiyonu’nun da temelini oluşturdu.

1970’li yıllardan bugüne sanat alanındaki çalışmaları nedeniyle 30’u aşkın ödülün sahibi oldu, Başlıca ödülleri arasında: 1978’de verilen Devlet Sanat Ödülü, Salzburg Şehri Onur Ödülü ve Görsel Sanatçılar Derneği Mayıs Sergisi Ödülü; 1981’de verilen Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi Başarı Ödülü; 1985’te verilen Devlet Resim ve Heykel Sergisi Ödülü ile Ankara Sanat Kurumu Yılın Sanatçısı Ödülü; 1986’da Dakka’da aldığı Asya Sanat Bienali Resim Büyük Ödülü; 2000’de verilen Nokta Dergisi Doruktakiler Ödülü, 2005’te aldığı Resim Dalında Yılın Sanatçısı Ödülü ve 2014’te verilen TBMM Onur Ödülü yer almaktadır.

1990-1995 yıllarında Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin (UNESCO-AIAP Türkiye Ulusal Komitesi) Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı. Bu süreçte, sanatın kitlelerle buluşmasını sağlayan ilk etkinliklerden biri olan İstanbul Sanat Fuarı’nın kuruculuğunu ve dört yıl boyunca Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendi.

1993’te Profesör unvanı aldı. 1994’te, sanatçı haklarını toplumun gündemine taşıyan Sanatçılar Kurultayı Girişim Kurulu’nun oluşumunda görev aldı ve başkanlığını üstlendi. 19 Eylül 1997’den 31 Mart 2006’ya dek Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. Görev yaptığı dokuz yıl boyunca fakülteye hem eğitim kalitesi hem de toplum ve dünyayla ilişkilenmesi bakımından büyük ivme kazandıran çalışmalara öncülük etti. Sanatının merkezine koyduğu insan, kültür, dünyaya açıklık ve bellek sorunsalları yöneticilik anlayışında da belirleyici oldu. Bauhaus ekolü temelinde yaşamla bütünleşik bir sanat ve tasarım eğitimi amaçlayan bu kurumda 1998’de Sanat-Tır ve 1999’da Sanat-Çadır projelerini hayata geçirdi.

Bir gezici müze olarak kurgulanan Sanat-Tır, Diyarbakır, Van, Erzurum ve Bayburt gibi şehirleri kapsayan bir hatta dolaştı ve 89 sanatçının 1906-1973 yıllarında ürettiği 200 yapıtı memleketin merkezden uzak köşeleriyle buluşturdu. Sanat-Çadır ise toplumun 1999 Gölcük Depremi sebebiyle maddi ve manevi kayba uğrayan kesimlerine yönelik bir sanat projesiydi. Bu proje kapsamında, felaket bölgesindeki çocuklara ve gençlere rehabilitasyon amaçlı sanat eğitimleri verildi, bu eğitimler sonucundaki çalışmaları da 8 Aralık 1999’da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde açılan sergiyle izleyicilerle buluştu.

Dekanlığı süresince gerçekleştirdiği “Sanatın Yaygınlaşması-Yaygınlaştırılması” panelleri, sanat ortamı ile eğitim ortamı arasında bağ kurmayı amaçlayan “Galeriler” etkinliği ve interaktif platform “Yanlış Doğrular-Doğru Yanlışlar” gibi çalışmalarla, kentle ilişki kuran bir idari politika izledi ve çevresiyle etkileşime açık bir üniversite yapısını hayata geçirdi. Yine bu kapsamda, üniversite bünyesinde düzenli olarak halka açık sergiler ve sertifikalı hafta sonu kursları düzenledi. Profesyonel ortam ile akademik ortam arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla, fakültedeki her bölüm için danışma kurulları kurulmasına ve sanat ve tasarım sektörlerine ilişkin sorunların bu kurulların desteğiyle çözülmesine önayak oldu. Yine dekanlığı döneminde, fakülte öğrencileri, birer sanatçı adayı olarak dünyayla daha yakından ilişki kurmalarının öneminden hareketle, isteğe bağlı bir yıl hazırlık okuma hakkına sahip oldular. Fakültenin Avrupa Kredi Sistemi’ne dahil olmasıyla da öğrencilere çift dal ya da yan dal yapabilme olanağı sağlandı.

Hüsamettin Koçan, bugüne dek 45’i aşkın kişisel sergi açtı. 1990 yılında Ankara’da, 1975-1990 yıllarındaki üretimlerini kapsayan Kendi Koleksiyonundan Hüsamettin Koçan başlıklı bir retrospektif sergi gerçekleştirdi. Kültürel parçalanma, tarih içinde süreklilik ve Anadolu uygarlıkları bu yapıtlarındaki başlıca sorunsallar oldu. 1992 yılında Almanya’da açtığı Üst Üste Zamanlar sergileri, Anadolu'nun Görsel Tarihi projesine uzanan yolda önemli bir durak oldu. Anadolu'nun Görsel Tarihi projesi, resmî tarihin kalıplarına bir itiraz, eski çağlardan Selçuklu ve Osmanlı’ya uzanan öznel bir tarih okuması ve “içerideki öteki” olarak modernizmle bir hesaplaşmaydı. 1993’ten başlayarak gerçekleştirdiği Anadolu'nun Görsel Tarihi: Fasikül I, II, III, Antipas: Tılsımlı Eller, Beni Bul, Efkâr Kırıkları, Tılsımlı Heykeller, 123+2 Sanatçı için Methiye, Şamanın Gizemi, Körler için Resimler, Kırılgan Yüzler/Dokuz Bakış dizilerinin hemen hepsinde bir yaşam ve ölüm alanı olarak toprağı ve onun belleğini ele aldı.

1997’te gerçekleştirdiği Eski Resimler sergisinde, yenilik kavramını sorgulamak üzere farklı dönemlerden yapıtlarını bir araya getirdi. Çizgisel değil döngüsel, yeni ile eskinin birlikte yol aldığı bir tarih ve estetik anlayışı ortaya koydu.

1998’de gerçekleştirdiği Antipas: Tılsımlı Eller sergisi, Anadolu’nun Görsel Tarihi projesinin bir devamı niteliğinde, farklı zamanlardan imgeleri yan yana getiren bir kültür tarihi okuması oldu. Bu süreci takiben 2000’de açtığı sergisi Beni Bul’da, Neolitik dönemden bugüne uzanan süreçte Anadolu kültürünün yaşadığı kayıp ve kayboluşlara işaret etti. Koçan, Anadolu kültürünün anonim ruhuna bir selam niteliğindeki bu sergiyi, halk ressamı Muallim Ahmet Sait'in kayıp yaşamına adadı. Anadolu’nun Görsel Tarihi fasiküllerinin dördüncüsünü Bizans’a ayırmayı planlıyorken, bambaşka bir yöne, doğduğu köye yönelerek Baksı projesini başlattı.

Koçan’ın farklı zamanları bir araya getiren sanatı ile eğitimi okuldan dünyaya açılan bir oluşum olarak ele alan yönetim anlayışı Baksı Müzesi’nde sentezini bulur. Sosyal bakımdan erozyona uğramış bir coğrafyada kurulan Baksı Müzesi’nin koleksiyon ve müzecilik anlayışının temelinde, sanat ve zanaat arasındaki kalıplaşmış kültürel hiyerarşilere ilişkin bir sorgulama ve reddediş yatmaktadır. Koçan, müzenin koleksiyonunu gönüllü bağışlarla oluşturdu. Bu amaçla 2002’de Tılsımlı Eller ve 2004’te Şaman Güncesi: Bayburt Baksı Müzesi için 123+2 Sanatçı 123+2 Yapıt başta olmak üzere pek çok sergi düzenledi. Baksı Müzesi’nin oluşum sürecinde, yerel üretimin ekonomiye katılımını ve kadın istihdamını amaçlayan pek çok atölye projesi hayata geçirildi. Yapımına 2001’de başlanan müzenin ilk bölümü 2004’te açıldı. Bunu 2005’te Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın kurulması izledi. Müze, resmî açılışını 13 Temmuz 2010’da gerçekleştirdi. 8 Nisan 2014’te “Avrupa Yılın Müzesi Ödülü”ne layık görülen görülen Baksı Müzesi, 20 yıldır çalışmalarını sürdürüyor.  

ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT ETKİNLİK TAKVİMİ: 21 - 27 Mart 2022

Etkinlikleri Pdf Olarak İndir

Seçmiş olduğunuz ay ile ilgili tüm etkinlikleri katalogdan görebilirsiniz

Mayıs 2024 Ayı
Broşürü

Hemen İndir

Sıralama Seçenekleri

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Karne Festivali 2024

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Mayıs - Haziran 2022

Mayıs - Haziran 2021

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Toprakla Şiir Yazmak

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Sıralama Seçenekleri

Lalezar - Rauf Tuncer

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Şehre Tarih Düşmek

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Sıralama Seçenekleri

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Lalezar - Rauf Tuncer

Karne Festivali 2024

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mayıs - Haziran 2022

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mayıs - Haziran 2021

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Şehre Tarih Düşmek

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Toprakla Şiir Yazmak

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Kapat
zksm
zeytinburnu belediyesi
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin